Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gaziantep’imize teşriflerinin 92. yılını gururla ve minnetle anıyoruz. Atamızın ziyaretleri, Gaziantep halkının bağımsızlık ve hürriyet uğruna verdiği destansı mücadelenin bir ödülüdür.
Bu toprakların her karışı, atalarımızın fedakarlıklarıyla, aziz şehitlerimizin canlarıyla, bağımsızlık ve özgürlük için gösterdikleri kahramanlıklarla yoğrulmuştur. Bu destan Ankara’dan gelen yardımların ulaşmasını engelleyen Fransızlara rağmen, şehrin kendi mücadelesiyle kazandığı bir destandır. Atalarımızın bu özverili direnişi, Gazi Mustafa Kemal tarafından “Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gazianteplileri kahramanlık örneği olarak alabilir” iltifatı ile takdir edilirken, Yüce Meclisimiz de şehrimizi “Gazi” unvanı ile onurlandırmıştır.
Şanlı tarihinde bir asrı ardında bırakmış kadim şehrimizin üstüne edilmiş her güzel kelam elbette ki her kelimesini hak etmiş bu şehir halkının göğsünü kabartmaktadır. Ama öyle sözler vardır ki izleri derindir. Bunlardan en unutulmazlarından biri Gazi Mustafa Kemal’in ‘Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar yalnız Antep’i değil tüm Türkiye’yi kurtardılar’ sözüdür. Bu tarihimizin, kahramanlığımızın öneminden bahsederken gazi kentimizin de ne kadar başka bir yere sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Atamız, açıkça işaret ettiği bu kadim şehre 92 yıl önce teşrif ettiğinde iki gazi bir daha ayrılmamak üzere bir araya gelmiş ve ikinci bir tarihe de imza atmışlardır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Gaziantep’in kurtuluşunun 16’ncı yıldönümünde çektiği telgrafta ise Gaziantepliler için “Eğer bir gün millet, vatan ve cumhuriyetin yüksek çıkarları gerekirse, o çevre kahramanlarının geçmişte olduğundan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye hazır olduklarına şüphem olmadığı bilinmelidir” veciz ifadelerini kullanarak bizleri bir kez daha gururlandırmıştır. Canımızdan aziz bildiğimiz vatanımıza, şanlı bayrağımıza, bölünmez bütünlüğümüze, kardeşliğimize ve cumhuriyetimize yönelecek her türlü tehdide karşı koyacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in övgülerine mazhar olmuş bir millet olarak bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonrada Gaziantep’imizi bütün alanlarda geliştirmek ve kalkındırmak, refah düzeyini yükseltmek için milli mücadele ve cumhuriyetimizin kuruluş ruhuna sımsıkı sarılmamız gerekiyor.
Kök ne kadar kuvvetli olursa, toprak ne kadar bereketli olursa gövde o kadar güçlü olacaktır. Dalları ve meyvesi geleceğe çok daha güçlü şekilde uzanacaktır. Dünyaya hak ve adalet getirmiş, güven ve özgürlük getirmiş ataların torunlarıyız. Bu aşkla, buradan aldığımız cesaretle, özgüvenle kalkınma yolumuza devam ediyoruz. İnanıyorum ki Gazi şehrin gazi torunları üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirecek, elde ettikleri başarıları daima yineleyecek, tarihinden aldığı güçle 80 kardeş ilimize örnek olmaya devam edeceklerdir.
Bu düşüncelerle; başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, ülkemizin bekası uğrunda şehadete eren aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, iki gazinin buluşmalarının 92’nci yıl dönümünü gönülden kutluyorum.